İner gözlerine perde kusurları görmez
Ateşi harladım aga kimse söndüremez
Yola çıktıysam boynum kırılsa dönmez
Korktu demesinler kahpeleri affetme
Bul çıkmazlarında köşede ellerim cebimde
Kasım yaprak döker sıkılmış ya ekimden
Mızrap ara üzüntüne koparır etini etinden
Beynini yer iner kalbine hançerler zembillen
Hırçın şehrim sakinlik sokaklarda berduş
Meşgul telefonlar kanka derin bu mevzu
Ne suçu aga ne suçu olaylar hep meçhul
Bir zamanlar anlatırdın sevdiğini mecbur
Beyazlamış saçların daha dur yolun yarısı
Bazen gri bazen siyah ruhum tadını kaçırır
Çalarsan çalgıdır hayat bazen ritim kaçırır
Sardığında sarmaşık sonun ölüm yok kaçışın
Elinde kan, elinde kan, elinde kan, niga elinde kan
Elinde kan, elinde kan, elinde kan, niga elinde kan
Bura değil vatikan
Benim şehrimde dağlar denizlere paralel
Vukuatı çok yanıyo her gece bi mahallem
Keder hep kader der arıyorken belasını
Ateş düşerse yakar bir gün okunur selası
Anlatılır ve doğru gelir sana bütün yalanlar
Dünyaya bak ne varsa unutturur ahmaklar
Zamanla değişmez kalır hep aynı sokaklar
Dokuz köyü karıştırır yukardan izler alçaklar
Kap kaçak kanka pedal değiş bisikleti boya
Üstümüzde baskı sıkılırsa dudakları soyar
Mavişlerin biri umursamaz birisi paronoya
Daha gördüğün bir şey değil hayat provada
Peşini bırak artık duygular karanlık katildir
Kalbin kime aitse sözcüklerin ona hakimdir
Bi nevi şairsin sen tam bir dahisin
Zaman değerli bir saniye önce sende tarihdin
Elinde kan, elinde kan, elinde kan, niga elinde kan
Elinde kan, elinde kan, elinde kan, niga elinde kan
Bura değil vatikan